12 Mayıs 2010 Çarşamba

Ben Koklanmayı Senden Öğrendim




Ben, “koklanmayı” senden öğrendim; ve de koklamayı!..
Ben, koklamayı; senin koklamalarından öğrendim...
Ben, seni duymayı; beni dinleyişinden öğrendim...
Ben, seni görmeyi; bana bakışından öğrendim...
Ben, sana dokunmayı; bana dokunuşundan öğrendim...
Ve ben...
Ben, öperken koklamayı; Öperken beni koklayışından öğrendim...
..... Ben, öperken koklamayı, senden öğrendim!..
Sen, yüreği kıpır kıpır denizlere kokuyordun...
Sen, yeşil yansımış bahar göklerine kokuyordun...
Ve sen; yıkanmak üzere olan toprağa kokuyordun aslında.
Sen, “sana” kokuyordun; bana bulanmış...
Sen, sana kokuyordun, “bana” karışık!.. .....
Güzelliğini hiç bilmez olur muyum; toz olup ufalanışını, kuruyan terinden arta kalan tuzun!.. Saçının dibinde yaşayan son damlanın, bulaşıp dudağıma; ...parlamasını yâren bir yıldız gibi... Bilmez olur muyum tuzunun güzelliğini?..
Ben, yaprak yaprak açılmayı ve yaprak yaprak okşanmayı senden öğrendim...
Ben, koklanmayı... Ve öperken koklamayı senden öğrendim! Ben, seni duymayı; beni dinleyişinden öğrendim...
Ben, seni görmeyi; bana bakışından öğrendim...
Ben, sana dokunmayı; bana dokunuşundan öğrendim...
Ve ben...
Ben, öperken koklamayı; öperken beni koklayışından öğrendim. .....
Ben, öperken koklamayı; Senden öğrendim!..

Şair / Muammer Erkul

Şiiri okuduktan sonra ilk yüreğime düşen eser bu oldu sordum kendime koklamak bu kadar içten iken niye kıyamaz insan koklamaya? çok sever inciteceğinden korkar yürekten gelen duygunun sesleriyle Koklamaya kıyamam benim güzel Manolyam! der ve yüreğine döner...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...