19 Ekim 2014 Pazar

Ateşi suzanı firkat yaktı cismu canımı


Ateşi suzanı firkat yaktı cismu canımı
Bir haraba bade döndürdü dil-i viranımı
Neyle teskin eyleyiyim bu dide-i giryanımı
Çünkü aldırdım elimden sevgili cananımı
Ağla çeşmim ağla durma gitti elden nazlı yar
Çağla ey eşki terim çağla misal-i cuy-i bar

 Güftesi Mehmet Sâdi bey'e, Bestesi Hacı Faik bey'e ait harika bir eser

18 Ağustos 2013 Pazar

A'mâk-ı Hayal

Bu şuun, âlem
Bîsebat-u bîkıdem
Nerde Havva, Adem?
Varsa aklın ey dedem.

Dem bu demdir, dem bu dem!
Dem bu demdir, dem bu dem!

Yâd-ı mazi bahşeder
Hayf-ü âlâm-ü keder
Olma meşgul-i kader
Kimse kalmaz hep gider.

Dem bu demdir, dem bu dem!
Dem bu demdir, dem bu dem!

Sen gibi bir saile
Heyf değil mi gaile?
Olma meşgul hâl ile
Derd-i istikbal ile.

Dem bu demdir, dem bu dem!
Dem bu demdir, dem bu dem!

Bu hayatta yok vefa
Her günü derd-ü cefa
Sen, ey müştak-ı sefa
Ömrünü etme heba.

Dem bu demdir, dem bu dem!
Dem bu demdir, dem bu dem!

Kim bilir Ethem imiş
Bilmeyen sersem imiş
Gayesi bir dem imiş
Maadası hem imiş.

Dem bu demdir, dem bu dem!
Dem bu demdir, dem bu dem!*

Bu olaylar ve bu âlem ezelî ve ebedî değildir. Havva ve Adem nerede? Ey dedem! Aklın varsa an bu andır, an bu an. Geçmişi hatırlamak korku, ıstırap ve keder verir. Kaderle uğraşma. Çünkü kimse kalıcı değildir, herkes gidici­dir. An bu andır, an bu an. Senin gibi bir dilencinin dert ve sıkıntı ile uğraş­ması yazık değil mi? Şimdinin ve geleceğin derdiyle uğraşma! An bu andır, an bu an. Bu hayatta vefa yoktur, her günü dert ve eziyettir. Ey huzura can atan! Ömrünü boşa geçirme. An bu andır, an bu an. Bilen kimse Ethem imiş, bilmeyen ise sersem imiş. Ölüm sırasında hayat sadece bir nefesten ibaret olup, geride kalanlar dert ve keder imiş. An bu andır, an bu an. An bu andır, an bu an

A'MÂK-I HAYAL'den...


16 Mayıs 2013 Perşembe

Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı

Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garâzım yok reh-i aşkında fenâdan gayrı

Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver
Oda yanmış kuru cismimde hevâdan gayrı

Perde çek çehreme hicrân günü ey kanlı sirîşk
Ki gözüm görmeye ol mâh-likâdan gayrı

Yetti bî-kesliğim ol gâyete kim çevremde
Kimse yok çizgine girdâb-ı belâdan gayrı

Ne yanar kimse bana âteş-i dîlden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı

Bozma ey mevc gözüm yaşı habâbın ki bu seyl
Koymadı hiç imâret bu binâdan gayrı

Bezm-i aşk içre Fuzûlî nice âh eylemeyem
Ne temettu' bulunur neyde sadâdan gayrı

Fuzuli

Şiirin günümüz Türkçesiyle açıklaması
1. (Ey sevgili) sokağının sonunda (yani senin yanına varmakla) belâdan başka elde edeceğim bir şey yok; aşkının yolunda yok olup gitmekten başka bir hedefim yok.
2. Ey âh! Gam meclisinin ney’iyim, ateşe yanmış kuru vücudumda arzudan başka ne bulursan savurup dağıt.

3. Ayrılık günü yüzüme perde çek ey kanlı gözyaşı! Ki gözüm o ay yüzlüden başka bir şey görmesin.

4. Kimsesizliğim o noktaya vardı ki, çevremde belâ girdabından başka dönen kimse yok.

5. Bana, ne gönül ateşinden başka kimse yanar, ne de esen rüzgârdan (doğu rüzgârından) başka kimse kapımı açar.
6. Ey dalga, gözümün yaşının üzerindeki hava kabarcıklarını bozma, ki onun şiddetli akışı bu gözden başka hiç bir şeyi sağlam bırakmadı.

7. Fuzuli! Aşk meclisinde nasıl olur da âh etmem? Ney'in sesten başka ne kazancı olabilir ki?

13 Ocak 2013 Pazar

Cibilliyet mi Eğitim mi ?


Cibilliyet mi Eğitim mi ?

padişah vezire sormuş: vezir! demiş

-eğitim mi ön...emli cibiliyet (soy-sop-mezhep) mi?

vezir düşünmeden cevap vermiş:

-cibiliyet padişahım.

padişah memleketin her yerine tellallar çağırtmış.

-duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın...

en iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış.

padişah hayvan eğiticisine sormuş:

-bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?

-altı ayda öğretirim padişahım.

altı ay dolmuş, huzura alınmış.

padişah:

-öğrettin mi?

-öğrettim padişahım.

saray erkanı toplanmış, kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış, tam vezirin önüne gelmiş; padişah yine vezire sormuş: vezir! demiş.

-eğitim mi önemlidir cibiliyet mi?

vezir padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış. kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinde koşmaya başlamış. tabi altı aylık eğitimde boşa gitmiş.

vezir cevap vermiş.

-cibiliyet padişahım.

Önüne bir fare düştüğünde, eline bir fırsat geçtiğinde çıkarları için vatanını satmaktan, milletini harcamaktan tereddüt etmeyecek eğitimli büyük kedilerden Allah bu memleketi, bu milleti muhafaza kılsın.


Alın Size Kıssadan Hisse

8 Kasım 2012 Perşembe

Güçlü Kadınlar

Güçlü kadınlar vardır her işlerini kendileri halletmeye çalışan.. Anne babaları tarafından böyle yetiştirilen. Onlar kendi paralarını kendileri kazanmak isterler.
Evdeki tüm tamirat tadilat işlerinden anlarlar.
Bir erkeğe mecbur kalmadan da hayatlarını devam ettirebilirler.
Faturalarını kendileri yatırırlar. Hemen hemen tüm işlerini kendileri yaparlar.
Hatta etraflarının yükünü de üstlenirler.
Özgürlüğü severler dik durmayı da güçlüdürler çünkü...

      Âşık olduklarında hissederek yaşarlar. Aşklarına kurallar koymadıkları gibi büyük beklentilere de girmezler. Sevdiklerine problem çıkarmazlar. Bütün gün çalışıp durduktan sonra akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım dediğinde hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek kalmadan o her neredeyse onun olduğu yere giderler. Çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları sıkıntıdan yansıtmazlar çünkü. Para var mı işyerinde sıkıntı mı oldu birine canı mı sıkıldı hiç bunlarla yormazlar birlikte oldukları erkeği. Çünkü istemezler kimse onlara acısın. Sonra da bir bakarlar ki bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz. Bu durum zamanla gelenekselleşir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına dönüşür. Ezkaza dayanamayıp sorunlarını paylaşmaya kalksalar bu sefer de sorunlu kadın kaprisli kadın tahammül edilmez kadın damgasını yerler. Bu yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar!

Güçleri onlara doğuştan Allah'ın bir armağanıdır kadınlara

17 Ekim 2012 Çarşamba

Cânı cânân isteyenler terki cân olmak gerek



Cânı cânân isteyenler terki cân olmak gerek
Âlemi devri zamânda bînişân olmak gerek

Lâmüsellim kaydımış gavvâs olan gevher bulur
Gevheri gayb isteyenler bînişân olmak gerek

Rükni a’zam sıdk u himmet i’tikâdı pâk imiş
Bîriyâ ihlâsı mahz bîgümân olmak gerek

Nahv u sarf u mantık u hey’et nücûm u ilm ü tıb
Meclisin terk eyleyüp andan revân olmak gerek

Sen seni altın sanursın altunun oda bırak
Sâfî olup gıll u gışdan pâkcân olmak gerek

Bildügün terk eylegil hestîligün elden bırak
Işkıla pervâne tek bîcism ü cân olmak gerek

Şems istersin ki sultân sohbetine iresin
Kapusında çok zamânlar pâsubân olmak gerek

Akşemseddin hazretleri
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...