Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı 
Garâzım yok reh-i aşkında fenâdan gayrı 
Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver 
Oda yanmış kuru cismimde hevâdan gayrı 
Perde çek çehreme hicrân günü ey kanlı sirîşk 
Ki gözüm görmeye ol mâh-likâdan gayrı 
Yetti bî-kesliğim ol gâyete kim çevremde 
Kimse yok çizgine girdâb-ı belâdan gayrı 
Ne yanar kimse bana âteş-i dîlden özge 
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı 
Bozma ey mevc gözüm yaşı habâbın ki bu seyl 
Koymadı hiç imâret bu binâdan gayrı 
Bezm-i aşk içre Fuzûlî nice âh eylemeyem 
Ne temettu' bulunur neyde sadâdan gayrı 
Fuzuli 
Şiirin günümüz Türkçesiyle açıklaması 
1. (Ey sevgili) sokağının sonunda (yani senin yanına varmakla) belâdan başka elde edeceğim bir şey yok; aşkının yolunda yok olup gitmekten başka bir hedefim yok. 
2. Ey âh! Gam meclisinin ney’iyim, ateşe yanmış kuru vücudumda arzudan başka ne bulursan savurup dağıt. 
3. Ayrılık günü yüzüme perde çek ey kanlı gözyaşı! Ki gözüm o ay yüzlüden başka bir şey görmesin. 4. Kimsesizliğim o noktaya vardı ki, çevremde belâ girdabından başka dönen kimse yok. 5. Bana, ne gönül ateşinden başka kimse yanar, ne de esen rüzgârdan (doğu rüzgârından) başka kimse kapımı açar. 
6. Ey dalga, gözümün yaşının üzerindeki hava kabarcıklarını bozma, ki onun şiddetli akışı bu gözden başka hiç bir şeyi sağlam bırakmadı. 
7. Fuzuli! Aşk meclisinde nasıl olur da âh etmem? Ney'in sesten başka ne kazancı olabilir ki?  | 
Vazgeçtim sorulara cevap aramaktan şimdi aradığım bir çocuk masumiyeti... Gerisimi neylerse güzel eyler teslimiyeti....
16 Mayıs 2013 Perşembe
Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı
Kaydol:
Yorumlar (Atom)